TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmelerinde, milletvekilleri kelam aldı.
AK Parti Bursa Milletvekili Kılıç, AK Parti’nin, kültür ve sanatın milletin tamamına seslenmesi gerektiği niyetiyle çalışmalarını sürdürdüğünü lisana getirdi. Kılıç, bu yıl kültür, sanatın geliştirilmesi, toplumsal alanda yaygınlaştırılması, turizm potansiyelinin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi hedefiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesini 2022’ye nazaran yüzde 137,4 oranında arttırdıklarını kaydetti.
Kültürel mirasın korunması, ecdat yadigarı yapıtların kültür hayatına kazandırılması için AK Parti hükümetleri devrinde 5 bin 500 vakıf kültür varlığının onarımı ve tamirinin yapıldığını anlatan Kılıç, çeşitli yollarla yurt dışına çıkarılmış tarihi yapıtların iadesine yönelik çalışmalarla 9 bin 35 kültür varlığının iadesinin sağlandığını lisana getirdi.
Kılıç, 2002’de müze ve ören yerlerini 7,4 milyon kişi ziyaret ederken, 2021’de bu sayının 23,2 milyona çıktığını bildirdi.
AK Parti’li Kılıç, pandemi sürecinden en çok etkilenen dalların başında gelen müzik bölümünde, yaklaşık 40 bin müzisyen ve bölüm işçisine, “müzik susmasın” dayanak programı kapsamında mali dayanak sağlandığını anımsattı.
Turizm gelirinin üçüncü çeyrekte bir evvelki yılın tıpkı çeyreğine nazaran yüzde 27,1 artarak 17 milyar 952 milyon 361 bin dolar olduğunu tabir eden Kılıç, Türkiye’nin, turizmin parlayan yıldızı olmaya devam edeceğini vurguladı.
Kültür, sanat ve turizm alanında yapılan çalışmalara değinen Kılıç, şöyle devam etti:
“AK Parti olarak her alanda olduğu üzere kültür, sanat ve turizmde de milletimiz için yanlışsız olanı yapma konusunda büyük çabaya devam ediyoruz. Bunun en hoş örneği Taksim’de 75 sene evvel inşa edilen lakin uzun yıllardır kullanılamaz hale gelen Atatürk Kültür Merkezi’ni ismine, İstanbul’a ve sanat hayatına yakıştığı üzere en üstü standartlarda yine inşa ederek Cumhurbaşkanı’mızın vizyonu ile açmamız oldu. Açıldıktan sonra yüzbinlerce sanatsevere mesken sahipliği yapan, dünyanın, alanında en özel yapıtları ortasında sayılan AKM için, büyük palavralarla, mesnetsiz iftiralarla, geçersiz telaffuzlarla çaba ettik. Fakat çok şükür sanatı kendi monopolünde görenlere fırsat vermedik. Cumhur İttifakı olarak ülkemiz için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Meydanı yalancılara, iftiracılara, terör sevicilere bırakmayacağız.”
“BÜTÇEDE KÜLTÜR SANAT ALANINDA KİŞİ BAŞINA 50 KURUŞ DÜŞÜYOR”
CHP Genel Lider Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, bugün aslında, “insan olabilmenin” bütçesinin görüşüldüğünü belirtti.
Kültürün, insanları bir ortada tutan, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiren, kutuplaşmayı yok ederek özde birliktelik sağlayan kozmik bir lisan olduğuna işaret eden İlgezdi, “Dolayısıyla Türkiye’nin gerçek yüzyılı, 2023’te değil tebaadan topluma, kuldan bireye, dogmatizmden laikliğe geçtiğimiz gün, yani cumhuriyetin ilanıyla başladı.” diye konuştu.
İlgezdi, çağdaş demokrasilerde, gelişmiş toplumlarda fikir ve tabir özgürlüğüne verilen paha görülmek isteniyorsa birinci evvel, kültür, sanata ayrılan bütçelere bakılacağını tabir etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sunumunu dikkatle dinlediğini söyleyen İlgezdi, “Ne yazık ki bu topraklardaki özgürlük ikliminin ham hususu olan kültürel çoğunluğun, sanatın ve sanatkarın, söz özgürlüğünün, emeğin, sanatsal ve fikirsel üretimin korunarak geliştirileceğine dair bir ize rastlamadım. Dahası süslü cümlelerle bezenmiş bu bütçe sunumunun, cumhuriyetin kurucu vizyonundan bihaber olduğunu da gördüm.” görüşünü savundu.
İlgezdi, bakanlığın, merkez bütçeden çok az hisse aldığını, fiilen yok sayıldığını tez ederek, “Üşenmeden hesapladım, bu bütçede kültür sanat alanında kişi başına 50 kuruş düşüyor.” tabirini kullandı.
Konuşmasında kültür, sanat ve turizm alanında gördüğü eksikliklere değinen İlgezdi, sıkıntılara dair tahlil tekliflerini sıraladı.
“TÜRKLER, ÖLENLER KADAR BÜYÜK ADAMLAR ÇIKARMAK ZORUNDADIR”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, kültürel varlığın, inanç, fikir, tarihin ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu anlatarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Aslında korumak zorunda olduğumuz şey; muhtevasıyla, aslıyla, kastıyla bize kalmış yapıtlardan çok, bize bu yapıtları, hikmetleri bırakabilen insan varlığıdır. Hacı Bektaş’ın varlığını anmak yeterlidir, hikmetlerini zikretmek çok değerlidir fakat devlet, millet varlığımıza nezaret eden bir Hacı Bektaş disiplini lazımdır. Yokluğuna Kültür Bakanlığının yetişmesi gerekir.”
Ağıralioğlu, “100 yıl evvel o kadar hoş öldük ki” demekten daha manalı bir şeyler yapamamanın muhasebesinin, kültür davasının mesuliyet alanında olduğunu savundu.
Uzun müddettir evvelce ölenlerin şöhreti üzerinden takdim yapıldığını sav eden Ağıralioğlu, “Türkler, ölenler kadar büyük adamlar çıkarmak zorundadırlar.” diye konuştu.
HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, dünyanın dört bir yanından insanların kültürel varlıkları görmeye geldiğini fakat Türkiye’de insanların maddi imkansızlıklar nedeniyle bu imkanlardan yararlanamadığını öne sürdü.
Birçok sanatkarın, son devirde güç koşullarda yaşadığını, mesleklerini icra ettiğini, bu periyotta yasaklanan konserler olduğunu tabir eden Taşdemir, şunları kaydetti:
“AKP periyodunda müzik söylemek, eğlenmek, şenlik düzenlemek neredeyse yasak hale getirildi. İktidar, her seferinde ‘Biz kimsenin ömür biçimine müdahale etmiyoruz; herkesin ömür biçimine, kimliğine, kültürüne, inancına saygılıyız’ diye propaganda yapıyor ancak icraata dönüp baktığımızda, aslında gerçeğin hiç de bu türlü olmadığını, kendisine, kendi dünya görüşüne yakın olanların, birçok alanda bu türlü, sanat alanında da bu türlü, bunların önü açılıyor fakat öbürleri yasaklanıyor, ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.”
“KÜLTÜR EMPERYALİZMİNİN EN BÜYÜK İŞGAL ALANI GENÇLERDİR”
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, kültürün, bir bireyi, toplumu öteki birey yahut toplumlardan ayıran en değerli özellikleri içerisinde barındırdığını vurguladı.
Gelişen teknoloji, artan ulaşım imkanlarıyla dünyanın adeta küçüldüğüne işaret eden Osmanağaoğlu, globalleşme sürecinin tehdidine maruz kalan en kıymetli bedelin kültür olduğunu söyledi. Osmanağaoğlu, “Çünkü yanlışsız kavranmayan, ismi net formda konulup, sonu kesin olarak tayin edilmeyen her globalleşme atılımı fakat ve fakat kültürlerin özgün varlığına kasteden benzeşmeyi temel alan bir emperyalizm olabilir. Bu manada kültürel emperyalizmin büyük ülkelerin kapısına dayandığı ve bu kapıyı zorladığı gerçeği ülkemiz için de geçerlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Osmanağaoğlu, kültür emperyalizminin en büyük işgal alanının lisan ve gençler olduğunu belirterek, toplumsal medya özelinde gençlerin, şuurlu kullanım sürecine yönelmesi ismine daha fazla çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.
MHP’li Osmanağaoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığının, Türk kültürünün korunması, geliştirilmesi ve geleceğe taşınması ismine pek çok çalışmayı hayata geçirerek takdirlerini kazandığını da vurguladı.
