Akcan, Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenen “Growtech 2022 Memleketler arası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı” kapsamında basın toplantısı düzenledi.
Birlik olarak 71 bin üyeye ulaştıklarını söyleyen Akcan, alanlarının sadece tohum olmadığını, “tohumculuk sektörü” ismi altında meyve fidancılığını, fideciliğini ve süs bitkilerini de kapsayan geniş bir yelpazede hizmet verdiklerini tabir etti.
Sertifikalı tohum üretimi ve kullanımında artış olduğunu lisana getiren Akcan, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 2000’de 145 bin ton olan tohum üretimi, 2007’de 325 bin tona, birliğin kuruluşu, özel dalın çabası ve sertifikalı tohum kullanım ve üretim dayanaklarının tesiriyle 2010’da 497 bin tona yükseldi. 2017’de 1 milyon tonu aşmış, 2021’de ise 1 milyon 325 bin tona ulaşmıştır. Birliğimizin kurulduğu 2008’den bu yana, 15 yılda sertifikalı tohum üretimi yüzde 800 arttı. Bununla birlikte fide, fidan ve süs bitkisi üretimlerinde de büyük artışlar görüldü.”
Akcan, 2016’da yaklaşık 138 milyon adet olan meyve fidanı üretiminin 2021’de 279 milyon adede, 4 milyar adet olan zerzevat fidesi üretiminin ise 5 milyar 500 bin adede yükseldiğini, 200 bin adet artışla 1 milyar 710 bin adet süs bitkisi üretildiğini bildirdi.
Akcan, “Yerli ve ulusal üretimimizin, gereksinimimizi karşılama oranı, stratejik eserlerde yüzde 100’ün üzerinde, öbür eserlerde ise yüzde 100’e çok yakındır. Birebir muvaffakiyet dış ticarette de yaşandı. Fidanda ve süs bitkilerinde zati ihracatımız ithalattan fazlaydı. 2021’de fidanda yüzde 415, süs bitkilerinde yüzde 300 dış ticaret fazlamız vardı. Tohumda yüzde 10’luk bir açığımız kalmıştı. 2022’nin 9 ayında tohum ihracatımız 150,8 milyon dolar, ithalatımız ise 137,8 milyon dolar oldu. Yani tohumda da birinci kere ihracat ithalatı geçti.” dedi.
“Hibrit tohumlar GDO’lu sanılıyor”
Tarım ve Orman Bakanlığının bilhassa son 2 yılda buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, nohut ve patates üzere eserlerde sertifikalı tohum kullanım takviyelerini artırdığına işaret eden Akcan, bu takviyelerin daha da artması gerektiğini söyledi.
Genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) konusuna da değinen Akcan, 2010’da yürürlüğe giren Biyogüvenlik Kanunu ile GDO’lu eserlerin ithalatı ve Türkiye’de üretiminin yasaklandığını hatırlattı.
Akcan, yasağa uymayanların 12 yıla kadar mahpus cezasıyla cezalandırılabildiğini lisana getirerek, “Türkiye’de GDO’lu tohum üretilmesi, GDO’lu tohum ithal edilmesi mümkün değildir. Hiçbir ilgisi olmadığı halde GDO ile karıştırılan hibrit teknolojisi var. Hibrit tohumlar GDO’lu sanılıyor. Hibrit tabiatta zaten de olabilen bildiğiniz melezlemedir. Hibrit tohumlarla elde edilen eserlerin sıhhat riski taşıdığını kanıtlayan bilimsel çalışma yoktur.” diye konuştu.
