Memleket Partisi Önderi Muharrem İnce Habertürk TV’de canlı yayına konuk oldu. İnce yaptığı açıklamada sürpriz bir İttifak önerdi. İnce, “Mesela Türkiye’ye ittifak öneriyorum; CHP, DÜZGÜN Parti, Memleket Partisi. Anayasa’nın birinci 4 hususunu tartışmaz, Türk bayrağını tartışmaz, tarikatları tartışmaz.” diyerek yeni bir İttifak’a göz kırptı.
Muharrem İnce’nin başka açıklamaları şu halde;
İskenderun’da çadırları su basmıştı. Çadırın içine girdim, yatağı elledim, yatak su içindeydi. Çadırkentler şehir için yeterlidir lakin köyler için hakikat değildir. Fırsatçıları güzel takip etmek lazım. 50 bin liralık hayvanı 20 bin liraya alıyorlar. Yer oynadığı için su çekilemiyor. Köylerde yem yok. Silolarda, tanklarda problem var. Yakında mısır, biber, pamuk ekimi başlayacak. Çöküntü olduğu için köylüler ekemeyecek. Şap türedi, ıstırap var, göç var. Şimdiden zelzele bölgesiyle ilgili eğitimi düşünmemiz lazım. Bu mevzuda köylerin ihmal edildiğini görüyorum.
TÜRKİYE’YE İTTİFAK ÖNERİYORUM
Sayın Kılıçdaroğlu, Ali Babacan’ı Aziz Divan’a gönderecekti, artık Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapıyor. Buradan nasıl bir umut çıkar, birisi anlatsın bana. İttifaklar olabilir mi, alışılmış ki olur. Mesela Türkiye’ye ittifak öneriyorum; CHP, GÜZEL Parti, Memleket Partisi. Anayasa’nın birinci 4 hususunu tartışmaz, Türk bayrağını tartışmaz, tarikatları tartışmaz.
“ORTADA OLMAYACAK BİR DUA GÖRÜYORUM”
Bu iktidarı göndermek için bu muhalefeti de göndermek lazım. Türkiye bu hale muhalefet getirmedi, iktidar getirdi, buna itirazım yok. Olmayacak duaya amin demek istemiyorum. Ortada olmayacak bir dua görüyorum; siyasette algı yoluyla, siyasi mühendislikle bu işler yürümez. Salon adamları ile salon adamları. Ben sokak siyasetçisiyim. Dokunurum insanlara. Nişantaşı’nda kafeleri de bilirim, sanayi sitelerini de bilirim. Muhalefet yüzde 60’la kazanacakmış, ben çıkıntı oluyormuşum! CHP’li Faik Öztrak, Ekmeleddin İhsanoğlu aday olduğu vakit ‘Yüzde 60’la kazanıyoruz’ demişti. Tıpkı kişi artık tıpkı lafları ediyor. Ben yalnızca CHP’nin adayıydım. Ekmeleddin İhsanoğlu 14 partinin adayıydı. Ben yalnızca CHP’den yüzde 30 fazla oy aldım. İstanbul mitingini keşke yapmasaydım, pişmanım. ‘Kazanıyor bu’ dendi, keşke o mitingi başladığımızda yapabilseydik.
“O BİLDİRİ İÇİN PİŞMANIM”
Mansur Yavaş bir kaybetti, bir daha kaybetti, kazandı. Kılıçdaroğlu 13 sefer kaybetti, ben bir kez kaybettim. Bir defa penaltı kaçırdım. O iletisi ben açtım, pişman mısın, pişmanım. Ben diyeceğim ki, ‘seçim ikinci çeşide kaldı’. Kaybettiğimi bilmiyorum, kazandığımı bilmiyorum. CHP misyonunu yapmamış. Ben Cumhurbaşkanı adayıyım. 12 bin 843 sandığa gözlemci koymamış CHP. Bu 4 milyon oy demek. Bu kadar sandığa gözlemci koymazsanız. YSK’nın bu evrakı ortada iken bana daha seçim gecesini sormak. Beni satmışlar resmen satmışlar! Binim yanılgım partime güvenmekti. Ben o gençlik, bayan kolları, ilçe başkanlıkları canım ciğerdi. Üstte operasyon yapan bu sistemi göçertti. Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu neredeydi? Herkes bana soruyor. Beni o akşam hançerlediler.
“CHP’LİLERE ‘SİZE ZEYTİN KISMI UZATAYIM’ DEDİM”
Siyaset uzlaşma işidir. Cumhurbaşkanı adayı olduğumda Erdoğan’ı, Akşener’i, Demirtaş’ı, Karamollaoğlu’nu ziyaret ettim. Troller Erdoğan’la o gün çekilmiş fotoğrafı bugün çekilmiş üzere yayınlıyorlar. İstanbul vilayet liderimizi birisi arıyor. Kemal Bey’in uygun dostu. Genel liderinizle görüşmek istiyorum demiş, olur dedim. Buyrun benimle görüşmek istiyormuşsunuz dedim. Çok üzülüyorum sizi buluşturayım dedi. Olur dedim, ortadan 2 ay geçti. 2 kişi ofisime geldi. Bir uzlaşma yolu bulamaz mıyız dediler. Ben size zeytindalı uzatayım dedim. Şu trolleriniz var, üç kişi dedim. T’nin, E’nin, O’nun trolleri. Bu troller ikide bir de hakaret etmesinler dedim. CHP Genel Merkezi’nde birtakım beşerler oturuyor Muharrem İnce’yi kötülemek için. Yalnızca AK troller yok.
“AKŞENER CHP’Lİ TROLLERİN GAZABINA UĞRADI”
Ben AK Parti’den çok oy alıyorum. Kemal Beyefendi alamıyor, ben alıyorum. Onlar da beni görüyor. Bugün CHP’de uçakta bir milletvekille yanyana oturduk, kendisine de söyledim ‘ayıp oluyor’ dedim. Şayet oturup konuşacaksak, ben size zeytindalı uzatayım dedim. Şu ‘sarayın adamı, AK Parti destekliyor’ iftiralarını atmayın dedim. AK Parti’ye gerek yok; CHP kendi evlatlarını yemekte çok uzman esasen. Sayın Akşener masada ‘kazanacak aday istiyorum’ dedi, masadan kalktı. Tıpkı mahfiller Meral Akşener’e neler söylemediler. CHP Genel Merkezi’ndeki trollerin gazabına uğradı.
“BENİM OYUM O MASADAKİ OBURLARININ DÖRT KATI”
Beni kimse aday yapmadı. Genel liderlerin birini Cumhurbaşkanı aday yapma hakları olmamalı. Ben partimde sandık kurdum, 105 bin kişi oy kullandı. Bu beşerler bana güvenmi, 105 bin kişi oy kullanmış. Ben bunların kararı olmadan ne çekilirim ne bir şey yaparım. Burada bir örgüt var. Lakin Ulusal Yol Partisi’yle görüştü, BTP ile görüştü, DP’yi Cumhurbaşkanı yardımcısı yaptı. Masada DÜZGÜN Parti’yi başka tutuyorum. Geri kalan 4’ünün toplamının 4 katı oyum var.
“10 NİSAN AKŞAMI GÖRÜŞÜRÜZ! YANDI GÜLÜM KETEN HELVA”
Öneriyorum, 1 yıldır bağırıyorum. 6’lı Masa Cumhurbaşkanlığı seçimini farklı yapsın, sandık güvenliği için bütün muhalefet partileri hepimiz bir ortaya gelelim sandıkları koruyalım diyorum. Mesela Kırşehir bizim olsun, biz koruyalım sandıkları. 200 bin sandığı birlikte koruyalım. Bunu söylüyorum, hala karşılık bulmadı. 10 Nisan’da listeler açıklandığında göreceksiniz. Benim kehanetlerim var ya, dolar 10 lira olacak, sarsıntı sorunu, 3 Mart’ta görürsünüz diyorum ya. Bana ‘bölücü’ diyenlere ’10 Nisan akşamı görüşürüz’ diyorum. Yandı gülüm keten helva.
“CUMHURBAŞKANLIĞI İLE BELEDİYE SEÇİMLERİ BİR DEĞİL”
İnsanlar şu travmadan çıkamadılar. DYP, DSP, ANAP, SHP dördü 10’la 20 ortasında dağıldı. Tayyip Erdoğan 20-25 ortasında seçildi. Şu anda girdik; 25 Muharrem İnce aldı, Kılıçdaroğlu 35 aldı, 40 Erdoğan aldı. Seçilemiyor. Seçilemiyorsa oy bölmesi niçin? Belediye lideri olsa seçiliyor. Belediye başkanlığı seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birebir ölçüde ölçüyorlar. Matematik bilen adamlar bunu söylüyor. Burada oy bölmesi olmaz.
