Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Rusya ile Ukrayna arasında tekrar alevlenen savaştan tahıl koridorunun işleyişi nedeniyle tasa ettiklerini belirterek, “Bizim açımızdan bir risk yok, lakin savaş şayet bu haliyle giderse risk var, herkesi endişelendirmeli. Bizim için de kıymetli, zira sonuçta dünya fiyatlarından biz de içeride ister istemez etkileniriz” dedi.
Beştepe’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin akabinde bir küme gazetecinin sorularını yanıtlayan Kirişci, tahıl ve gübre koridoruyla ilgili şunları söyledi:
7 MİLYON TONA YAKLAŞTI
“Tahıl ile ilgili olan 302’ye çıktı gemi sayısı, geçen tahıl ölçüsü da 6 milyon 800 bin ton civarında, yani 7 milyon tona yaklaştı. Lakin gübreyle ilgili şu anda daha hala bir aksiyon alınmadı. (Yakın vakitte bir aksiyon olur mu?) Bekliyoruz, fakat artık Odessa Limanı’na da akın var, o bizim için natürel ki büyük bir tehlike, yani limanların inançta olmadığı üzere, ki bu Tahıl Koridoru, ister istemez şey görebilir.
(Uzama üzere bir şey olacak mı?) Şu anda olumsuz bir şey yok devamıyla ilgili, o artık o günkü şeye bağlı.Önce köprünün vurulması, ondan sonra buna mukabelede bulunulması, bu gerginlik bu Tahıl Koridoru’nu etkilerse makûs olur. Telaşımız o.
(Öyle bir ihtimal var mı sizce?) Olabilir, yani zira bu savaş. Savaşın şeyi yok, kibar davranalım, centilmen olalım, alttan alalım diyen kimse yok. Yani biri bir yere saldırıyor, öbürü de sen misin onu yapan diyor, karşılık veriyor, karşılığın boyutu nereye sıçrayacak, onu hiçbirimiz bilmiyoruz. Lakin bu dünyanın da çok dikkat kesilmesi gereken bir husus. Bizim için de değerli, zira sonuçta dünya fiyatlarından biz de içeride ister istemez etkileniriz yani.
BİZİM İSMİMİZE RİSK YOK
(Var mı bir risk o manada?) Bizim ismimize yok, bizim zira şu anda bütün gereksinimlerimiz karşılanmış durumda fakat elbette ayçiçeğinin yüzde 35’lik, 40’lık kısmını ithal ediyoruz yani sonuç itibariyle. Bu yılki ölçü daha az ithal ediyor olsak bile, dahilide işlemede bizim kendi sanayicimiz malum ithal edip un, makarna, öbür hububat eserlerini üretmesi gerekiyor. Onlara biz içeriden mal vermiyoruz. Dışarıdan ithal edip, ithal evrakınızı gösterin, ondan sonra da üretiminizi yapın, sonra da ürettiğinizi ihraç edin. Münasebetiyle yani bizim açımızdan bir risk yok, lakin savaş şayet bu haliyle giderse risk var, herkesi endişelendirmeli. Yani herkesin de barış için adım atması gerekir, yani kimse aklıselimle falan hareket etmiyor şu anda.
MUTLAKA GİDİYORDUR
(Tahıl Koridorundan eserler güçlü ülkelere gidiyor, yoksul ülkelere gitmiyor çıkışıyla ilgili bir gelişme var mı?) Oradaki gelişme, bir taraftan da şu söyleniyor, o ülkeler tahılı tahıl olarak tüketmiyor sonuçta diyorlar. Yani bu kesinlikle un oluyor, makarna oluyor, işlenip gidiyor, yani bu ülkelerin esasen altyapıları yok halinde. Onların da kendilerince bir münasebetleri var. Fakat sonuç itibariyle dolaylı da olsa o ülkelere kesinlikle gidiyordur, fakat o ülkelerde bu endüstrinin yokluğu nedeniyle tahılın direkt oraya gitmesi de natürel ki onlar açısından şey olmayabilir. Ancak bu bütün gelişmekte olan yahut geri kalmış ülkeler için geçerli değil. Pek çok ülke var ki, Kuzey Afrika ülkeleri mesela, onlarda da un sanayi o denli yahut bu türlü var.
GÜBREDE SORUN VAR
(Gübre ile ilgili bizim Rusya’dan deniz yoluyla ya da karayoluyla tedarik etme ya da bu açığı kapatma üzere bir talihimiz var mı?) Şöyle zati gübre ile ilgili, daha evvel de konuştum, bir kısmı şeye bağlı, doğalgaza bağlı, doğalgazdan elde edilenler var. Değerli olan doğalgazın gidiyor olması, bizim aslında şu an doğalgazla ilgili rastgele bir kesintimiz yok, o akış devam ediyor. Öbür Avrupa ülkelerinin büyük bir telaşı var, onlar doğalgazı elde edemedikleri için doğal olarak gübre bölümü konusunda da sorunları var.”
