Pavel, Almanya’ya resmi ziyaretinde Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile Berlin’de düzenlediği ortak basın toplantısında, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı Rusya’ya karşı etkin olarak destekleyerek “öz güven” kazandıklarını söyledi.
Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin klasik Avrupa güçleriyle rekabet etmediğini vurgulayan Pavel, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın akabinde Avrupa’da yeni bölünmelere karşı ihtarda bulundu.
Pavel, “Avrupa’nın birliğini daha da güçlendirmeliyiz.” dedi.
Çekya Cumhurbaşkanı Pavel, Avrupa Birliği ülkeleri ortasında daha güçlü bir dayanışmanın sadece Rusya’nın planlarına karşı değil, birebir vakitte dünyanın ikinci büyük iktisadına sahip Çin’in tesirine karşı da gerekli olduğunu savundu.
AB’nin en büyük iktisadı olan Almanya’nın Avrupa’nın güvenliği ve savunması için daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirten Pavel, Ukrayna savaşıyla ilgili olarak “Almanya’nın birçok alanda liderlik özelliklerini gösterebileceğine inanıyorum.” dedi.
“Rusya, Ukrayna’ya yaptığı taarruzla Avrupa’daki barış sistemini bozdu”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ise Rusya‘nın Ukrayna’da savaş başlatarak Avrupa’daki barış tertibini bozduğunu lisana getirerek, ülkesinin Avrupalı ortaklarıyla Ukrayna’ya güçlü takviye sağlamaya devam edeceğini söyledi.
Steinmeier, “Rusya, Ukrayna’ya yaptığı hücumla Avrupa’daki barış nizamını bozdu. Rusya memleketler arası hukuku zalimce ihlal etti.” dedi.
Steinmeier, Pavel ile son gelişmeleri ve Ukrayna’ya Rusya’ya karşı savunması için daha fazla takviye sağlamanın yollarını görüştüklerini söyledi.
Bugün Almanya‘nın Ukrayna’nın Avrupa kıtasındaki en büyük destekçisi olduğunu belirten Steinmeier, “AB ve NATO, Ukrayna’ya mali, ekonomik, insani ve askeri yardımlarını sürdürmeye kararlıdır.” sözlerini kullandı.
Almanya, sanayi çarklarını ucuz güç ile döndürmek için Rusya ile güç işbirliğini savunuyordu, lakin Rusya-Ukrayna Savaşı’nın akabinde geçen yıl şubat ayında siyasetini değiştirdi.
ABD, İngiltere ve Doğu Avrupa’daki müttefiklerinin aylarca süren baskısından sonra, Şansölye Olaf Scholz’un hükümeti, Ukrayna’ya Gepard uçaksavar tankları ve Leopard tankları da dahil olmak üzere ağır silahlar tedarik etmeyi de kabul etmek zorunda kalmıştı.
