Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu tezi hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Soylu; “Yalanlarla her gün Türkiye’yi karartmaya çalışıyor” ifadelerine yer verdi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Kılıçdaroğlu’nun iddialarına, “Türk siyasi tarihinin en vahim iftirası’ diyerek reaksiyon gösterdi.
Bakan Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
“YALANLARLA TÜRKİYE’Yİ KARARTMAYA ÇALIŞIYOR”
Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel lideri her gün Türkiye’yi palavralarla karartmaya çalışmaktadır. Meclis’te çıktı, “bu Meclis’te yüzü aşkın ByLock’çu milletvekilleri vardır” dedi.
Çıktı; Külliye’ye giden bir CHP’liden bahsetti yalandı, ismini de söylem edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayınladı, aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. Mersin’deki yaşanan olay kelam konusu, bir tek cümle söylemedi.
Bu ülkede darbe oldu, Menderes idam edildi. Ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı? Bu ülkede Erdoğan’a siyasi yasak kondu, mahkeme bastı. Özal’a yapılmadık kalmadı. Hatta Demirel, Özal anayasa mahkemelerinden daima şikayet etti. Bunlar Yalova’da mahkeme bastılar, hakimi tehdit ettiler. Mersin’de, İstanbul’da, belediyeler teröristlerle dolduruldu.
“İSTİHBARAT OYUNUNA DÜŞMEKTEDİR”
Birçok yerde belediyelere terörist yerleştirdiler, sanki kendi kitlemi bu palavralarla öbür bir noktaya çekebilir miyim telaşı içinde. Bu ayıptır, bu yakışmaz. Neymiş, Türkiye cari açığını uyuşturucu ticaretiyle kapatmaya çalışıyor. Türkiye haritasıyla şırınganın yan yana olduğu mecmualar dünyada yayınlandı.
Türkiye’de bundan nasibini almayan kalmadı. Ana muhalefet partisi başkanı bu istihbarat oyununa düşmektedir ve bunu bilerek yapmaktadır. Sorunu olumlu giden gündemi nasıl akamete uğratırım? 1 lirasını söz et ya Allah isteği için.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK OPERASYONLARINI GERÇEKLEŞTİRDİK”
Türkiye’nin uyuşturucusunu dörtte üçü sonlarından girdiği Ağrı, Van ve Hakkari’de yakalıyor. 2016 tarihinde Türkiye’de uyuşturucu satıcılığından içeride yatan kişi sayısı 35-36 bindi, bu sayı bugün 110 bin. Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik.
Sadece bu kadar mı? Öteki bir şey daha yapıyoruz. 3 yıl evvel başladığımız; her ilçeyi 32 kriterle derecelendiriyoruz. Bunu büsbütün 32 kriterin sonuçlarıyla devam ettirmeye çalışıyoruz. Yalnızca bu değil.
Bütün bunlarla birlikte bizden en çok problemlerden biri zarurî tedaviydi. Türkiye’de bu hususta hem arzla uğraşta hem tıpkı vakitte taleple uğraşta hem rehabilitasyonda Türkiye tarihinin en değerli devrini yaşamaktadır.
Bak bakalım okulların önünde uyuşturucu satan var mı? Biz tüm satanlar ve içenlerle anket yaparız yakaladığımızda. Bütün bunlarla ilgili kıymetlendiririz ve buna nazaran siyasetler ortaya koyarız. Bugün en âlâ narkotik polisi anne diye bir projemiz var. Bu annelere ulaşmamız çocukların uyuşturucuya başladığını nasıl anlarlar, onları daha fazla bilgilendirmek için sağlıyoruz.
“KILIÇDAROĞLU BİR PALAVRA VE KABAHAT MAKİNESİDİR”
Büyükelçiler konusunda bir şey söyleyebilirler mi? Yarın öbür gün bunun ses kaydı çıkarsa, bir vatansever bunun ses kaydını mahkemeye gönderirse ne olur? Kılıçdaroğlu bir palavra ve kabahat makinesidir. Uyuşturucu ticareti kabahati karşılıksız kalmayacaktır. Kendi başarısızlığını gölgelemek için yeniden, yeni, yine bir palavraya ve iftiraya başvurdu. Peşini bırakmayacağız.
Fethullah Gülen’le görüşmedik dedi palavra söyledi. Şahitleri var. Diş muayenesinde kimlerle bir ortaya geldin. Darbe teşebbüsünün mottosu olan cümleyi orada kullandın mı kullanmadın mı?
ÖMER ÇELİK: SİYASİ TARİHİN EN VAHİM İFTİRASI
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Kılıçdaroğlu’nun akla ziyan argümanlarına şu sözlerle çok sert reaksiyon gösterdi:
– Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de cari açığın kapatılması için uyuşturucu ticareti yapıldığı gibisinden tahminen de Türk siyasi hayatının en vahim ve utanç verici açıklamalarından birine imza attığını görüyoruz.
“ALNINA BU İFTİRA BİR ÖMÜR UZUNLUĞU YAPIŞACAK”
– Polis ve jandarma teşkilatımıza dönük olarak bu onurlu teşkilatlarımızın uyuşturucu ticareti yaptığından ya da göz yumduğundan bahsetmek başlı başına utanç verici bir iftiradır. Söyleyen kişinin alnına bu iftira ömrü boyunca yapışacaktır
“AÇIKÇA ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİYOR”
Sayın Kılıçdaroğlu’nun polis ve Jandarma teşkilatından açıkça özür dilemesi gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu provokasyonu yakında vakitte TSK’ya atılan iftira halkasının utanç verici devamıdır. TSK’ya kimyasal silah kullanıyor dyen bir vekil olacak, buna karşı tavır alınmayacak, yalnızca ‘böyle hususlar ulu orta konuşulmaz’ dediler. Türlkiye siyasi tarihinde pek çok yanlış kelam söylenmiştir, bu kadar utanç verici biçimde Türkiye’nin güvenlik kurumlarını amaç alan utanç verisi kelamlar bir genel liderin ağzından bu derece yoğunlukta duyulmamıştır.
Çıktı bir CHP’li vekil TSK’nın kimyasal silah kullandığıu argümanını dillendirdi, sonra CHP’li vekiller mahkeme bastı, orada eşkiyalık yapıyorlar. Bu aksiyon de kabul edilemez ve gayrimeşrudur. Olağan bir demokratik algıları olsa derhal özür dilemeleri gereken, insanı sokağa çıkarmayacak kelamları siyaset biçimi üzere üstelik görüntü çekerek ortaya koyuyorlar. Bunun ismi yıkım siyasetidir. Bu bahis polis ve jandarma teşkilatı tarafından yargıya taşınacak bir mevzu olacaktır.
